Op. Dr. Altuğ Semiz, ifadelerine başlarken çikolata kistleri hakkında genel bir bilgi verdi. Çikolata kistinin rahim içini döşeyen, endometrium denilen rahim iç duvarı dokunun rahim dışı organlarda yerleşmesi neticesinde oluşan kistler olduğunu aktaran Altuğ Semiz, “Başlangıç döneminde hastaların yüzde 50’sinden fazlasında hiçbir belirti vermez. Rahatsızlık oluşan hastalarda en sık ağrılı adet görme, cinsel ilişki sırasında ağrı hissetme daha ilerleyen zamanlarda da kısırlığa sebep olabilen ciddi bir sorundur” dedi.
Çikolata kistinin en sık yumurtalıklarda ve üreme çağındaki kadınlarda görüldüğünü, tüm kadınların yüzde 3-5’inde, çocuk sahibi olmakta güçlük çeken çiftlerin yüzde 40'ında ortaya çıktığını belirten Altuğ Semiz, genellikle genç yaş grubunda daha sık rastlandığı bilgisini paylaştı. Adet kanamalarında ağrı olmasına önem verilmemesi yüzünden çoğunlukla belirli bir büyüklüğe gelene kadar gözden kaçtığını kaydeden Semiz, “Hangi faktörlerin çikolata kistine neden olduğu tam olarak bilinmemekle beraber risk faktörleri arasında doğum yapmamış olmak, erken adet görmeye başlamış olmak,27 gün aralıktan daha sık adet görmek, düşük beden kitle indeksi sayılabilir” diye konuştu.
Açıklamaları esnasında çikolata kistlerinin tanısından da bahseden Semiz, çikolata kistinin kesin tanısının lezyonların direkt olarak görülmesi ve patolojik olarak incelenmesiyle konulabileceğini söyledi. İlk aşamada şikayeti olan kadınların ultrasonografi ile değerlendirilmesi gerektiğini belirten Semiz, ultrasonografinin çikolata kisti tanısı için yeterli olduğunu vurguladı.
“Kist görülemeyen ancak ağrılı adet kanamaları açıklanamayan olgularda lüzum halinde tanısal amaçlı laparoskopi yapılarak henüz kist haline gelmeyen ancak hem şikayetlere neden olabilen hem de kısırlığa yol açabilecek implantlar araştırılmalıdır” diyen Semiz, tedavi hakkında da şunları söyledi:
“Ağrıyı gidermek ve kısırlığı ortadan kaldırmak için laparoskopik cerrahi uygulanarak implant ve kistler çıkarılır. Bununla birlikte endometriozis tekrar edebilen bir rahatsızlıktır. Tekrarları engellemek yahut küçük lezyonlarda tedavi amacıyla doğum kontrol hapları kullanılırken, ileri yaş hastalarda bir ilaçlarla menopoz sağlama yollarına başvurulur. Genellikle ayda bir kez yapılan enjeksiyonlar şeklinde uygulanan “GnRH analog tedavisi” uzun süreli kullanımda kemik erimesi, ateş basması gibi menopoz sonrası görülen yakınmalara neden olabileceğinden tedavide son seçenek olarak düşünülmelidir.”
Op. Dr. Altuğ Semiz, cümlelerini tamamlarken kısırlık sorunu olan kadınların yüzde 15'inde, çocuk sahibi olmakta güçlük çeken çiftlerinde yüzde 40'ında rastlanan çikolata kistinin (endometriozis) başlangıçta belirti vermediği uyarısında bulundu ve konuşmasını sonlandırdı.
YORUMLAR