SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Arşiv

Çocuğunuzun bağışıklığını bu önerilerle güçlendirin!

Güncelleme: 19:44 - 07.12.2023
Çocuğunuzun bağışıklığını bu önerilerle güçlendirin!

Doç. Dr. Emre Çenesiz, öncelikle bağışıklık sisteminin ne olduğunu açıklayarak, “Bağışıklık sistemi proteinler, çeşitli dokular ve organlardan oluşan bir savunma sistemidir ve bizi mikroplardan korumaya çalışır” ifadelerini kullandı. Bu sistemin yeterli olmadığı durumlarda hasta olduğumu aktaran Doç. Dr. Çenesiz, kanda dolaşan akyuvarların (lökositler) mikropları saptayıp, etkisiz hale getirmek için bir dizi operasyon başlattığını belirtti. Akyuvarları yapan organların timus, dalak ve kemik iliği olduğuna açıklık getiren Doç. Dr. Çenesiz, vücutta lenf bezi adıyla bulunan minik bezlerde de akyuvarların bulunduğunu söyledi. Doç. Dr. Emre Çenesiz, açıklamalarına şu şekilde devam etti:

“Akyuvarların iki türü vardır; bir grup mikropları etkisiz hale getirir, diğerleri ise vücuda giren mikropları hafızaya yazıp, ona karşı askerler (antikor) geliştirirler ve bir sonraki saldırıda mikrobu öldürürler. Mikroplar vücuda girdiğinde vücut hemen ona karşı asker (antikor) üretmeye girişir. Bir daha aynı mikrop girmeye çalıştığında askerler hastalığı engeller. Örneğin suçiçeği geçirdikten sonra, bir daha geçirmezsiniz, çünkü artık vücut önlemini almıştır. Aşılar da bu mantıkla çocuğunuzu korur. Aşıyla, vücudu hasta etmeyecek ama bağışıklık sistemini uyaracak kadar mikrop veririz, vücutta hemen antikorlar oluşur ve gerçek hastalıkla karşılaştığında hastalığı engeller.”

Bağışıklık sisteminde en önemli besin kaynağının tabii ki anne sütü olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Çenesiz, “Anne sütü içeriğindeki koruyucu faktörleri bebeğe direkt olarak geçmekte ve bireyin ömür boyu onu koruyacak olan bağışıklığının temellerini atar” diye konuştu. Devamında, bağışıklığın güçlendirilmesi için daha çok sebze ve meyve tüketilmesi gerektiğine dikkat çeken Doç. Dr. Çenesiz, sofrada C vitamini, karoten ve antioksidanların daha fazla olduğu renkli sebzelerin bulundurulmasını önerdi. Çenesiz, “Yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, biberler, havuç, bal kabağı portakal, kayısı, tropik meyveler gibi” dedi.

Açıklamalarının devamında, güçlü bir bağışıklık sistemi için daha az şeker ve tatlandırıcı, yağ asitlerinden en faydalığı Omega 3 yağlarının kullanılması ve yeterli uykunun gerekli olduğundan bahseden Doç. Dr. Çenesiz, şu ifadeleri kullandı:

 “Yapılan bilimsel çalışmalar şeker katkılı yiyeceklerin akyuvar çalışmasını olumsuz etkilediğini gösteriyor. Özellikle hastalık dönemlerinde tatlandırıcılar, şekerin her türü, dışarıdan alınan paketli tatlı yiyeceklerden uzak durmak gerekir. Bunların yerine bal, pekmez ya da doğal meyve şekerinden faydalanmak daha doğrudur. Özellikle soğuk sularda dolaşan yağlı balıklarda olan bu madde çok değerli bir bağışıklık desteğidir. Omega yağ asitleri, bakterileri yiyen hücrelerin aktivitesini arttırırlar. Haftada 3 gün yağlı balık yemek veya bulunamıyorsa, yine de lokal taze balık ve haftada bir kaç kez balık yağı içeren bir kapsül yeterlidir.  Keten tohumu yağı da, balık yağı kadar kuvvetli olmasa da, iyi bir Omega 3 kaynağıdır. Çalışmalar, çocuklarda da erişkinlerde olduğu gibi uykusuzluğun mikrop öldüren hücrelerin gücünü azalttığı gösteriyor. Özellikle gün boyu yuvada değişik aktivitelerle heyecanlı saatler geçiren küçük çocukların uyumadıklarını düşünürsek,  erken yatmalarının çok gerekli ve önemli olduğunu anlarız. Bu yaştaki çocukların 12-13 saat, okul öncesi çocukların 10 saat uykuya gereksinimleri var.”

Şişmanlığın antikor yapımını yavaşlatarak bağışıklık sistemine olumsuz etki ettiğini, çocuğun aktif tutularak hem kilosunun hem de bağışıklık sisteminin kontrol altına alınması gerektiğini belirten Doç. Dr. Çenesiz, kişisel temizliğe de değinerek, “Bağışıklığı doğrudan arttırmasa da, bağışıklık sisteminin yorulmasını engelleyebilir. Sabunla el yıkamaya önem verin. Okuldan gelince, yemekten önce ve sonra, burun sildikten sonra, tuvaleti kullandıktan sonra mutlaka eller sabunla yıkanmalı. Diş fırçaları beraber duruyorsa, hasta olanın fırçasını atıp yenisini almakta fayda var” diye konuştu.

Son olarak çocukların sigaranın zararlı etkilerine daha da açık olduklarını çünkü dakikada daha fazla soluduklarını paylaşan Doç. Dr. Emre Çenesiz, “Bronşit, kulak enfeksiyonu, astım riskini arttırmak istemiyorsanız, çocuğunuzun pasif içici olmasına izin vermeyin” diyerek cümlelerini tamamladı.

 

Yatırım Tavsiyesi Değildir

Arztakvimi.com.tr içerisinde yayınlanan bilgiler, yorumlar ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Sitede yer alan tüm içerikler kişisel görüşlere dayanmaktadır. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, mevduat kabul etmeyen bankalar, portföy yönetim şirketleri ile müşteri arasında imzalanacak sözleşme çerçevesinde sunulmaktadır.

Sitemizde bulunan bilgiler ve görüşler, sizin mali durumunuz, risk – getiri beklentileriniz ile uyuşmayabilir. Ayrıca burada yer alan bilgilere dayanarak, yatırım kararı verilmemelidir. Bu nedenle doğabilecek kayıp ve zararlardan, arztakvimi.com.tr sorumlu tutulamaz.

Haber bültenimize kayıt olun

Gelişmelerden anında haberdar olmak için haber bültenimize kaydolun ve en güncel haberleri kaçırmayın!

Verilerinizin korunmasını önemsiyoruz.
Gizlilik Politikamızı okuyun.

İlgili Haberler

Yorumunu Yaz