İzmir’in iklimi, sosyal yapısı, laik ve demokratik ilkelere olan bağlılığı ile Türkiye’nin en modern yüzlerinden biri olduğunu hatırlatan ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa KARABAĞLI, “Z Kuşağı Dünya ile entegre düşünebilen çok farklı bir kuşak. İzmir bu anlamda hepsinin beklentilerini karşılayabilecek donanıma sahip. Bu gençlerin ilgisini çekmek için kent olarak teknolojiyi yaratan teknoloji konusunda çalışmamız gerekiyor” dedi.
Teknolojik yatırımlar, yazılım, silikon vadisi tanımlarının her fırsatta dillendirildiğini ancak bu konuda da somut adım atmak konusunda ne yazık ki genel geri kalındığına dikkat çeken ESİAD Başkanı KARABAĞLI, “Sadece İzmir değil bu konuda Türkiye hiç bir şey yapmıyor. Türkiye’nin en büyük eksiği teknolojiyi yaratan teknolojiye yatırım yapmamasıdır” Bu büyük bir eksiklik. Bilimsel çalışmaların ışığında yazılım ve yeni tasarlanmış donanımları bir araya getirmeye çalışıyoruz. Ama asıl yapılması gereken, çip ya da elektronik akıl dediğimiz parçaların üretimi ve bunlara uygun yazılım ortamları geliştirmek” dedi. Özgürlüğüne düşkün Z kuşağının inovatif yapısının bu türdeki işlerde değerlendirilmesi gerektiğine de vurgu yapan KARABAĞLI, İzmir’deki hoşgörü kültürünün çok yüksek teknoloji ürünlerini geliştirebilecek insan kaynağını rahatlıkla barındırabileceğini ve İzmir’in buna öncülük etmesi gerektiğini ve Türkiye’nin dışarıya bağımlılığından kurtulmasının önünün açılması gerektiğinin altını çizdi.
Çok Yüksek Teknoloji üretimi İzmir Merkezli Başlayabilir
Artık yüksek teknoloji hedefinden çok yüksek teknoloji üretim merkezi hedefine evrilmemiz gerektiğini belirten ESİAD Başkanı KARABAĞLI, “Çipler; yani yarı iletken çipler, çip kondansatörler, çip dirençler ve çip bobinler artık oyun konsollarından bilgisayarlara, tabletlere, akıllı telefonlara, beyaz eşyalardan otomobillere, havacılık sektörüne kadar birçok alanın olmazsa olmazı haline gelmiş vaziyettedir. İzmir üniversiteleri ile odaları ile ve nitelikli sanayi kuruluşları ile kamunun da desteği ile öncülük yapabilir. Bu fırsatı kaçırmamalıyız. Kullandığımız tüm ürünlerin içinde bulunan devre elemanlarının hiç birisi Türkiye’de üretilmiyor. Bu konuda yüzde 100 dışa bağımlıyız. Şu anda sipariş edilen bu malzemelerdeki teslim süreleri artık yıllar ile ifade ediliyor oldu. Düşünün şu anda 2021’de bir malzemeyi sipariş ediyorsunuz ve verilen teslim süresi neredeyse 2023 yılı ve fiyatı da kesin değil. Bu sürdürülebilir bir durum değil. Türkiye bu sorunu çözmek zorunda. Şimdi tam zamanıdır. ESİAD bu konuda üzerine düşen sorumluluğu üstlenmeye hazırdır ve gereken koordinasyon çalışmalarını yapabiliriz. Çok yüksek teknolojiye, yani teknolojiyi yaratan teknolojiye öncülük etmeliyiz” dedi.
